DOLAPLARIMIZIN İÇİNDEKİLERİN KIYMETİNİ BİLMEK

DOLAPLARIMIZIN İÇİNDEKİLERİN KIYMETİNİ BİLMEK

                                         DOLAPLARIMIZIN İÇİNDEKİLERİN KIYMETİNİ BİLMEK

 

Giyinmek;  -iyi giyinmek-şık giyinmek-güzel giyinmek-moda giyinmek-kaliteli giyinmek-farklı giyinmek-rüküş giyinmek-vd…

Sağlıklı her bireyin günlük rutinin başlangıç adımlarından biridir giyinmek. Kişinin kendine ait tüm karakteristik özelliklerini bir çırpıda dışarıya yansıttığı ipuçlarını içerir giyim tarzı.

Öyle ki; ne kadar özenli/özensiz, zevkli/ zevksiz, sade/ abartılı, klasik/ modern, modanın esiri/zamansız tutkunu, marka bağımlısı/kalite takipçisi vb. olup olmadığını dikkatli bir göz çok kısa bir bakışla algılayabilir. Tüm bu tanımlar aslında hepimizin tarzını, stilini oluşturur.

Giyinirken bu tanımları düşünmeden, farkında olmadan giyiniriz elbette ama tam da bu nedenle ; “Tarz, konuşmadan kim olduğunuzu göstermenin bir yoludur” demiş Amerikalı ünlü stilist Rachel Zoe.

“Zevk öğrenilebilir, stil karizma gibidir. Onu gördüğünüzde tanırsınız” demiş Irıs Apfel (Amerikalı iç mimar,moda ikonu,stil danışmanı). Ve ”Moda geçici,stil kalıcıdıcıdır.” Demiş Coco Chanel. Giyinme ile ilgili yaptığımız bu girişin ardından günümüzde giyim sektörünün ve modanın girdiği darboğazı hatırlayarak ilerlememiz gerekiyor.

Kısaca birkaç başlık altında özetleyebilirim.

1)Fast Fashion Akımı:1980’ler de Amerika’da ortaya çıkan ve günümüze kadar hızla yayılarak gelen bu akım;Ucuz,düşük kaliteli,birkaç kez kulanılıp atılabilir kıyafetlerle özdeşleştiriliyor. Yılda yaklaşık 20 yeni koleksiyonun tanıtıldığı, inanılmaz baş döndürücü bir hızda üretim ve aynı oranda tüketim söz konusu.

2)Dünyayı kirleten 2. büyük sektör (Petrol endüstrisinden sonra). Hammaddesi, üretim aşaması, tüketiciye ulaştırılması, kullanılması ve sonrası... Bu süreçlerin her biri çevreye büyük zararlar veriyor.

3)Yılda dünya genelinde 100 milyar adet kıyafet satılıyor. Günümüzde insanlar giysilerini terziye götürüp onarmak yerine yenilerini almak daha ucuza geldiği için,yenilerini satın alıyor. Yılda 12 Mio.Ton ABD’den, 6 Mio.Ton Avrupa’dan, 1 Mio.Ton Türkiye’den tekstil atığı çıkıyor. Zararlı kimyasallar içeren bu atıkları gelişmiş ülkeler kendi sınırları içinde tutmuyor,büyük oranda Afrika ve Asya ülkelerine bağış kisvesi altında gönderiliyor. Bu durumun yarattığı olumsuz sosyal ve kültürel etkiler bambaşka bir başlık. Önemli**Türkiye tekstil atıklarının geri kazanımında önemli bir yere sahip.Merkezi Uşak’ta bulunan işletmede günde 1.200 ton tekstil atığı geri kazandırılıyor.

4)Ekolojik modaya yönelim az; moda sektöründe ”sürdürülebilirlik” kavramının yerleşmesi için, modacıların, imalatçıların, piyasanın ve tüketicilerin davranışlarını değiştirmeleri gerekiyor.


Tekstil ürünleri üretiminin çevreye verdiği zararları üretim tüketim/kullanım aşaması olarak ikiye ayırabiliriz.

Üretim: Yüksek su, enerji, kimyasal tüketimi, toprak kirliliği, emisyon, hammadde kullanımı. Petrol esaslı kaynaklardan üretilen lifler,toplam liflerin %70’ini oluşturuyor.

Tüketim: Çamaşır makinelerinin atık suyu ile doğaya karışan mikroplastiklerin yarattığı çevre ve sağlık sorunları.

Dolayısıyla tekstil sektörünün çevresel etkilerinin azaltılması,yalnızca üreticilerin değil,tüketicilerin de sorumluluğunda.Tüketicilerin bu konuda ki duyarlılığı ve talepleri ile duyarlı üreticiler günümüzde “Etik Moda-Slow Fashion-Tamir et,Kullan” gibi akımları da başlatmış bulunuyor.
Henüz etki alanları oldukça dar olmasına rağmen çok önemli bir başlangıç gelişimi olduğunu söyleyebiliriz. Aksi halde “Hızlı Üretim” anlayışı devam ettiği sürece,tekstil yalnızca çevreyi kirletmekle kalmayacak aynı zamanda tüm dünyanın değerli hammadde  ve kaynaklarını da hızla tüketecektir.  
Prof.Orhan Kural’ın sözüyle “Tüketirken tükeniyoruz”. Tüm bu bilgiler ışığında geldiğimiz noktayı sanırım yazının başlığı tam olarak ifade ediyor. “Dolaplarımızın içindekilerin kıymetini bilelim”. Örneklerle ilerleyelim mi;

*10 yıl önce aldığınız,çok kaliteli bir pamuk ipliği ile üretilmiş ve kesiminin size çok yakıştığını düşündüğünüz beyaz gömleğiniz,

*5 yıl önce size hediye edilmiş %100 merserize siyah bisiklet yaka kazağınız,

*12 yıl önce bir iş yemeği için önemli bir bedel ödeyerek aldığınız ve defalarca giydiğiniz için artık dolabınızın gerilerinde tuttuğunuz siyah sade kokteyl elbiseniz,vb.

Sakın bir ruh sıkıntısı anında dolabınızda temizlik yapmaya kalkışarak bu giysilerinizden vazgeçmeyin!
Bu sizin için özel,kaliteli,%100 doğal hammadde ve iyi işçilikle üretilmiş kıymetli giysilerinizi bu güne kadar kullandığınız formlarından bambaşka ve yeni formlar deneyerek yeniden kullanabilirsiniz!

Bu sayede hem bütçenizi,hem ülke ekonomisini gözetir,hem de sürdürülebilir materyallerle üretilmiş kaliteli giysilerinizi;Fast Fashion akımına kapılarak çevre düşmanı giysilere feda etmezsiniz.

Dolaplarımızda ki vazgeçemediğimiz ve de aslında vazgeçmememiz gereken giysilerimizi,küçük,kaliteli,renkli ve size özel tamamlayıcı parçalar kullanarak,yepyeni bir giysiye dönüştürebilir,gün içinde birden fazla farklı ortama girmemiz gerektiğinde aynı giysiyle bambaşka bir tarza kavuşabiliriz.

Ülkemizin önemli kültürel miraslarından olan ve giderek yok olma tehlikesi altında sayıları ne yazık ki oldukça azalmış el tezgahlarında üretilen Kutnu Kumaşı bize bu bağlamda çok farklı fırsatlar sunuyor.

Kadim Kutnu kumaşının kendine özel şahane renk skalası ve çizgi çeşitliliğinin ince el işçiliği ile buluştuğu özel dikim yaka ve manşetler size tam da bu sihirli dokunuşu sağlayacak... Tek bir giysi ile minimum üç farklı kullanım olanağı elde edebileceksiniz.

Kutnu kumaşı yaka ve manşetlerinizle sade şıklığı,kültürel değerlerimize,el sanatlarımıza,bu topraklarda üretilen kıymetlere ve kadın emeğine gösterdiğiniz saygıyı.. hepsini bir arada yansıtacaksınız... ne mutlu.. sizi kutluyoruz ve sizi seviyoruz.!

Memleketimize ait değerleri,yine bizim kadınlarımızın el emeği ile katma değerli ürünlere dönüştüren Meneviş Home markası;Kutnu kumaşının yanına bir diğer yöresel değerimiz olan Ödemiş İpeğini ekleyerek yoluna devam ediyor.

Ödemiş İpeği de Kutnu kumaşı gibi bu topraklarda yıllardan beri üretilegelen zarafet ve estetik timsali bir dokuma türüdür.

Kutnu kumaşı ile ürettiğimiz , yaka ve manşetlerin hissettirdiği sade şık, özgüvenli, güçlü, renkli kişilikli kadın kimliğinin yanına bu defa ödemiş ipeği kullanarak farklı bir kimlik eklemek istedik.

Ödemiş İpeğinin saydam,ince dokulu,yumuşak,pastel ve zarif etkisini hissettiren özel dokusuyla ürettiğimiz” İpek Kolye Yaka”ları kullanan Kadınların;yine renkli kişiliklerinin yanısıra zarif,naif ve sıradışı olanı seven,güçlü/ romantik kadın kimliğini yansıtacaklarını hayal ettik... Katılır mısınız?

Son sözümüz yine “Dolaplarımızın içindekilerin kıymetini bilelim” olsun... Zira orada size ait bir hazine var ve siz onu küçük ilave ve dokunuşlarla yenileyebilir,sonucu gördüğünüzde de kendinizi çok iyi hissedebilirsiniz. Var mısınız?

 

 

 

Back to blog